30 Nisan 2013 Salı

Saklambaç

  İnsanlar, derin bilmecelerin derin kuyularından ifşa edilmeden su çekmeye yeltenir. Bilinmiyor ki kavuşulmak istenilen bu eldesi zor ama zor olduğu kadar da tehlikeli su, insanlığın bağını koparan, tüm samimiliği altüst eden, İki veya daha fazla yüze dahil olan insanları doğaya salan ve dengeyi bozan acımasız, kana bulanmış, yoğunluğu katı suyu andıran, haş iki o dan farklı bir maddedir. Bu yırtıcı su, göz boyar, kulak tıkar, dudak ıslatır. Yani anlaşılacağı üzere baştan çıkartır.
  Günümüzde bu suyla abdest alan insanlar çoğunlukta: Tapan, tapınan, gözlerine güneşlik çekilmiş, burnunun ucuna konanı farkedemeyen, en kötüsü de sorgulamayan; sorgulayamayan insanlar... Halbuki bir an dursa, düşünse, sadece birkaç adım geriye gitse, bıraktığı izlere baksa, kontrol edip yargılasa, bir şeylerin farkına varsa, belki de farklı bir yaşam biçecek kendisine, çevresine, dünyaya.
  Ne yazık ki günümüzde insanlar bu seviyeye ulaşamamış olup, beraberinde ulaşmaya çalışanları da kuyuya çekiyor ve boğuyor; karanlığa gömüp üstünde tepiniyor. Ve böylece "standart" aşılamamış oluyor. Buna da günümüzde başarı (örtbas) deniyor.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder